Benimle el sıkışmayı reddetti. - He refused to shake hands with me.
Benimle el sıkışmayı reddetti.
He refused to shake hands with me.
Haydi, el sıkışın çocuklar! - Come on, shake hands, boys!
Haydi, el sıkışın çocuklar!
Come on, shake hands, boys!
Devlet başkanıyla tokalaşmak zorundayım. - I have to shake hands with the President.
Devlet başkanıyla tokalaşmak zorundayım.
I have to shake hands with the President.