to go up; to ascend

listen to the pronunciation of to go up; to ascend
English - Turkish

Definition of to go up; to ascend in English Turkish dictionary

amount
{i} tutar

Senet tutarı 500 dolar. - The bill amounts to 500 dollars.

Bu tutar vergi içermektedir. - This amount includes tax.

amount
{i} miktar

Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım - I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.

O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. - It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.

amount
{f} anlamına gelmek
amount
{f} toplama ulaşmak
amount
{i} önem

Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler. - Mushrooms contain significant amounts of minerals.

Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur. - Travelling causes a significant amount of pollution.

amount
faizle beraber anaparanın yekunu
amount
{f} toplamı (belirli bir miktar) olmak: It amounts to
amount
{f} sonuca varmak
amount
amount brought forward nakli yekun
amount
hulasa
amount
{i} değer

Öneriniz emir değerindedir. - Your suggestion amounts to an order.

amount
{f} ifade etmek
amount
{i} toplam

Harcadığın toplam para miktarı nedir? - What is the total amount of money you spent?

Toplam 100 dolara ulaştı. - The total amounted to 100 dollars.

amount
{f} eşit olmak
amount
{f} ile eşanlamlı olmak: It amounts to the same thing. Aynı kapıya çıkar
to go to
gide gide
amount
(Avrupa Birliği) miktar, tutar, meblağ
English - English
amount
to go up; to ascend
Favorites