to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion

English - Turkish

Definition of to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion in English Turkish dictionary

Related Terms

picnic

piknik

Piknik bir hayal kırıklığıydı. - The picnic was a disappointment.

Piknik için tarih belirleyelim. - Let's fix the date for the picnic.

picnic

hoşa giden iş

picnic

{i} çocuk oyuncağı

picnic

pikniğe gitmek

picnic

kolay veya hoşa giden iş

picnic

piknik yap

Yarın hava güzel olursa, piknik yapacağız. - If the weather is nice tomorrow, we will have a picnic.

Tom ve Mary nehrin yanında romantik bir piknik yaptı. - Tom and Mary had a romantic picnic by the river.

picnic

{f} pikniğe gitmek, piknik yapmak

picnic

{f} piknik yapmak

Bu piknik yapmak için mükemmel bir gün gibi görünüyor. - It looks like a perfect day for a picnic.

Piknik yapmak için daha iyi bir yer düşünemedim. - I couldn't think of a better place to have a picnic.

picnic

{i} kolay/hoşa giden iş

picnic

{i} basit iş

picnic

{f} evde rahatsız bir biçimde oturmak

English - English

Definition of to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion in English English dictionary

picnic

Hyphenation

to go on a picnic, or pleas·ure excursion; to eat in pub·lic fash·ion