to go, move, travel (in a given direction)

listen to the pronunciation of to go, move, travel (in a given direction)
English - Turkish

Definition of to go, move, travel (in a given direction) in English Turkish dictionary

seek
aramak

Bazı Asyalılar daha teknolojik çözümler aramaktadır. - Some Asians seek more technological solutions.

Bazı Beyazlar daha muhteşem çözümler aramaktadır. - Some Whites seek more imperial solutions.

seek
talip olmak
seek
ara

Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz. - Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.

Beni arayacaksınız ama bulamayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz. - Ye shall seek me, and shall not find me; and where I am, thither ye cannot come.

seek
dene/ara
seek
{f} (sought)
seek
(-meye) çalışmak
seek
bulmaya çalışmak
seek
çabalamak
seek
aktarmak
seek
{f} araştırmak
seek
seek out arayıp bulmak
seek
{f} çıkarmaya çalışmak
seek
{f} istemek

Buraya adalet istemek için geldim. - I came here seeking justice.

seek
{f} uğraşmak
seek
{f} peşinde koşmak
seek
{f} aranmak
English - English
seek

Ryght so he sought towarde Sandewyche where he founde before hym many galyard knyghtes .

To go, travel
fare
to go, move, travel (in a given direction)
Favorites