to give to a machine to be processed

listen to the pronunciation of to give to a machine to be processed
English - Turkish

Definition of to give to a machine to be processed in English Turkish dictionary

feed
(Tekstil) 1. beslemek 2. besleme
feed
ikmal
feed
yemlemek
feed
hayvan yiyeceği
feed
{f} besle

Müzik bizim hayal gücümüzü besler. - Music feeds our imagination.

Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir. - Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.

feed
yemek

Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti. - My mother asked me not to feed the dog until after we had all eaten.

Köpeğe yemek vermedim. - I didn't feed the dog.

feed
beslenmek
feed
besleme

Tom köpeğini beslemeyi unuttu. - Tom forgot to feed his dog.

O, büyük ailesini beslemek zorundaydı. - He had to feed his large family.

feed
(Bilgisayar) Özet akışı, bilgilendirme
feed
feed up fazla yedirmek
feed
yiyecek vermek
feed
besle,v.besle: n.besleme
feed
{f} otlatmak
feed
gıdası olmak
feed
{f} yemek yemek
feed
(Tıp) Beslenmek, gıda almak
feed
{f} yemek vermek
feed
{f} (fed)
feed
{f} doyurmak

Anneler çocuklarını doyurmak için kendileri açlıktan öldü. - Mothers starved themselves to feed their children.

feed
(Tıp) Yiyecek, gıda, havyan yemi
English - English
feed

We got interesting results after feeding the computer with the new data.

to give to a machine to be processed

    Hyphenation

    to give to a ma·chine to be processed

    Turkish pronunciation

    tı gîv tı ı mışin tı bi präsest

    Pronunciation

    /tə ˈgəv tə ə məˈsʜēn tə bē ˈpräsest/ /tə ˈɡɪv tə ə məˈʃiːn tə biː ˈprɑːsɛst/
Favorites