Bu kitaptan büyük bir keyif alacaksınız.
- You will derive great pleasure from this book.
Okumak, yaşamın büyük keyiflerinden biridir.
- Reading is one of life's great pleasures.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
O, korku filmlerii izlemekten zevk alır.
- She takes pleasure in seeing horror films.
Mary'nin gözleri sevinçle parlıyordu.
- Maria's eyes lightened with pleasure.
Johnny pleasured Jackie orally last night.