to give in requital or recompense; to requite

listen to the pronunciation of to give in requital or recompense; to requite
English - Turkish

Definition of to give in requital or recompense; to requite in English Turkish dictionary

return
{f} dönmek

Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım. - I must return home within a week.

Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti. - The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.

return
{f} iade etmek

Bunu iade etmek istiyorum. - I'd like to return this.

Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım. - I have to return this book to the library today.

return
geri gönderme
return
(Ticaret) geri çevirme

O onun aşkını geri çevirmedi. - He did not return her love.

return
getirmek (kar)
return
dönüp gelme
return
yanıt vermek
to give in
Teslim olmak
return
{i} seçim sonucu
return
{i} tazminat
return
{f} nüksetmek
return
{i} bülten
return
dönüş, dönmek dön
return
{f} misilleme yapmak
return
{f} geri gelmek
return
{f} yansıtmak
return
{i} karşılık

Tom karşılık olarak bir şey istedi. - Tom wanted something in return.

Keşke iyiliğe karşılık verebilsem. - I only wish I could return the favor.

return
{i} geriye gitme
return
{f} karar vermek [mahk.]
to give in
amana gelmek
English - English
return
to give in requital or recompense; to requite
Favorites