to give heed to

listen to the pronunciation of to give heed to
English - Turkish

Definition of to give heed to in English Turkish dictionary

smell
koklamak

Tom çiçeği koklamak için eğildi. - Tom leaned down to smell the flower.

Taze yapılmış kahveyi koklamak çok harika! - It's so wonderful to smell freshly made coffee!

smell
{i} koku

Bu, peynir gibi kokuyor. - This smells like cheese.

Sansar kötü kokusuyla bilinir. - The weasel is noted for its bad smell.

give heed to
kulak asmak
give heed to
dikkat etmek
pay attention to
dikkatini vermek
pay attention to
nazarı dikkate almak
pay attention to
aldırmak
smell
-in kokusunu almak
smell
kokmak (kötü)
give heed to
önem vermek
pay attention to
dikkatini ver
smell
{f} kok

Kız çiçekleri kokluyor. - The girl is smelling the flowers.

Caz ölmedi, sadece komik kokuyor. - Jazz isn't dead, it just smells funny.

smell
kokuşmak
smell
iy
give heed to
dikkatli olmak
pay attention to
(Fiili Deyim ) -e dikkat etmek , aldırış etmek
pay attention to
ilgilenmek
pay attention to
önemsemek
pay attention to
dikkat etmek

Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız. - We must pay attention to the traffic light.

Size söyledim, bacaklarınıza ve ayaklarınıza dikkat etmek zorundaydınız. - I told you you had to pay attention to your legs and feet.

pay attention to
dikkate almak
smell
smell out kokusunu alar
smell
(isim) koku, koklama, koku alma duyusu, pis koku, ima
smell
bir hile olduğunu sezmek
smell
hava

Hava bahar çiçekleri gibi kokuyor. - The air smells like spring flowers.

Yangından sonra, duman kokusu günlerce havada kaldı. - After the fire, the smell of smoke remained in the air for days.

English - English
smell
pay attention to
to give heed to
Favorites