English - Turkish
Definition of to give a reward to or for in English Turkish dictionary
- reward
- ödüllendirmek
- reward
- {i} mükâfat
Mükâfatlandırılacaksınız.
-You will be rewarded.
Fazilet onun kendi mükafatıdır.
-Virtue is its own reward.
- reward
- mükafat
İyi kotarılmış bir şeyin mükâfatı onu yapmış olmaktır.
-The reward of a thing well done is to have done it.
Fazilet onun kendi mükafatıdır.
-Virtue is its own reward.
- reward
- {i} ödül
Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.
-Your effort will be rewarded in the long run.
Nic hiçbir şekilde ödülden memnun değil.
-Nick is by no means satisfied with the reward.
- reward
- {f} mükâfatlandırmak
- reward
- {f} karşılığını vermek
- reward
- {i} karşılık, bedel
- reward
- {i} karşılık
- reward
- {i} hizmet karşılığı kazanılan şey
- reward
- ödüllendirme
Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.
-Try rewarding yourself and not relying on others for reward.
- reward
- caize
- reward
- ödül vermek
- reward
- mükâfatını vermek
- reward
- rewardablemükâfatlandırılabilir
Related Terms
English - English
Definition of to give a reward to or for in English English dictionary
- reward
Why are you rewarding the child for misbehaving?.
to give a reward to or for
Hyphenation
to give a re·ward to or forTurkish pronunciation
tı gîv ı riwôrd tı ır fôrPronunciation
/tə ˈgəv ə rēˈwôrd tə ər ˈfôr/ /tə ˈɡɪv ə riːˈwɔːrd tə ɜr ˈfɔːr/
Resimler
Favorites