to give, supply, yield, attend, serve

listen to the pronunciation of to give, supply, yield, attend, serve
English - Turkish

Definition of to give, supply, yield, attend, serve in English Turkish dictionary

minister
{i} bakan

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi. - The president of the company bribed the government minister.

Dışişleri Bakanı bir kuklaydı. - The Foreign Minister was a puppet.

minister
{f} to -e bakmak, -e yardım etmek, -e hizmet etmek
minister
orta elçi
minister
minister plenipo tentiarv orta elçi
minister
(fiil) vaiz
minister
vaiz/orta elçi/bakan
minister
yardım etmek
minister
bakmak
minister
{i} ortaelçi
minister
{i} pol. bakan
minister
{i} (Protestanlıkta) papaz
minister
hizmet et
minister
devlet vekili
minister
{f} vaiz
minister
{i} papaz

Papazımız vejetaryen ve Ateist. - Our minister is a vegetarian and an atheist.

Martin Luther King siyah bir papazın oğluydu. - Martin Luther King, Jr., was the son of a black minister.

minister
{i} vekil
minister
hizmet etmek
English - English
{v} minister