Boston'dan kurtulmak zorundaydım.
- I had to get out of Boston.
Bu labirentten kurtulmak çok zor.
- This maze is very hard to get out of.
Tatile çıkmak istediler.
- They wanted to escape on vacation.
Tom yangın çıkışını işaret etti.
- Tom pointed to the fire escape.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Metrodan inmek için uğraştım.
- I struggled to get out of the subway.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
Kapıya doğru yöneldi ve kaçmaya çalıştı.
- He made for the door and tried to escape.
Buradan hemen kaçmalıyız.
- We should get out of here now.
Dün saat kaçta yataktan çıktın?
- What time did you get out of bed yesterday?
I can't get out of this notion that she may have known all along.
Is there any way I can get out of Saturdays?.