Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Tom cebinden bir şeker poşeti çıkardı ve Mary'ye biraz teklif etti.
- Tom pulled out a bag of candy from his pocket and offered some to Mary.
Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
- Could you put these bags in the trunk?
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
- He attached a label to the bag.