to gain advantage; to make improvement; to improve; to gain; to advance

listen to the pronunciation of to gain advantage; to make improvement; to improve; to gain; to advance
English - Turkish

Definition of to gain advantage; to make improvement; to improve; to gain; to advance in English Turkish dictionary

profit
çıkar

İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor. - The business owner wants to maximize profit.

Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü. - Fadil murdered Layla for profit.

profit
{i} fayda

Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır. - A wise person profits by his mistakes.

profit
{f} kâr etmek

O, kar etmek için bunu yaptı. - He has done this for profit.

profit
{i} menfaat
profit
{i} getiri

Samimiyetiniz kâr getirir. - Your sincerity brings profit.

profit
(Politika, Siyaset) kar etme

O, kar etmek için bunu yaptı. - He has done this for profit.

Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi - Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.

profit
(Gıda) kâr
profit
randıman
profit
kazanç getirmek
profit
i. 1. kâr, kazanç. 2. yarar, fayda. f. by/from -den yararlanmak/faydalanmak/istifade etmek
profit
istifade etmek
profit
yararı dokunmak
profit
(Mukavele) kar, kazanç; menfaat, yarar, fayda
profit
{f} by/from -den yararlanmak/faydalanmak/istifade etmek. profit and loss account kâr ve zarar hesabı
profit
profit kazandır
profit
net profit netpaper profits mu
profit
kar sağlamak
profit
{f} yararlanmak
profit
{f} kâr getirmek
English - English
profit
to gain advantage; to make improvement; to improve; to gain; to advance
Favorites