to fringe; to border

listen to the pronunciation of to fringe; to border
English - Turkish

Definition of to fringe; to border in English Turkish dictionary

pearl
inci

Bu inciler gerçek gibi. - These pearls look real.

Onun dişleri inci gibi beyaz. - His teeth are white like a pearl.

pearl
mirvari
pearl
merverit
pearl
Alburnus lucidus
pearl
{f} su
pearl
inci gibi

Onun dişleri inci gibi beyaz. - His teeth are white like a pearl.

Onun inci gibi dişleri var. - She has pearly teeth.

pearl
i., s. inci
pearl
{i} sedef
pearl
pearlerinci avcısı
pearl
inciy
pearl
pearl fishery inci avcılığı
pearl
{f} inci gibi top top olmak ter
pearl
(isim) inci, sedef, beş puntoluk harf
pearl
(fiil) inci avlamak, inci gibi top top olmak (ter, su), İncilerle süslemek
pearl
pearl barley kabuğu soyulmuş ve yuvarlak hale getirilmiş arpa
pearl
inci rengi
pearl
pearl fish incibalığı
English - English
pearl
to fringe; to border
Favorites