Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Kız kardeşim müziğe düşkündür.
- My sister is fond of music.
Dedikoduya çok düşkündür.
- She is very fond of gossip.
Henüz çadırımızı kurmak için iyi bir yer bulmadık.
- I haven't found a good place to pitch our tent yet.
Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var.
- Tom has fond memories of Mary.
Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.
- Ann is exceedingly fond of chocolate.
Bu tip dökümhane neredeyse on beş yıldır var olmadı.
- This type foundry has not existed for almost fifteen years.
O bir dökümhanede çalışıyor.
- He works in a foundry.
Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır.
- The salts and minerals found in these mountains are quite diverse.
Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
- An expert analyzed the fabric found in the car.
Tom bulunmak istemiyordu.
- Tom didn't want to be found.
Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.
- The city is found west of London.
O balık tutmayı sever.
- He is fond of fishing.
Hem babam hem de erkek kardeşim kumarı çok severler.
- Both my father and my brother are fond of gambling.
Bu kitabı çok enteresan buldum.
- I found this book very interesting.
Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.
- Scientists haven't found a cure for cancer yet.
O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı.
- He was awarded a scholarship to do research for the foundation.
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
- When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır.
- I am fond of Australian food.
Kız kardeşim müziğe meraklıdır.
- My sister is fond of music.
Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır.
- I am fond of Australian food.
Ben sinema meraklısıyım.
- I am fond of the cinema.
Çağdaş uygarlık, bilim ve eğitim temeli üzerine dayanmaktadır.
- Modern civilization rests on a foundation of science and education.
I heard that footprints of an abominable snowman have been discovered in the Himalayas.
- I heard that footprints of an abominable snowman were found in the Himalayan mountains.
Tom discovered that life on the road wasn't as easy as he thought it would be.
- Tom found out that life on the road wasn't as easy as he thought it would be.
... And I think primarily we found that all the issues were ...
... So as soon as we found out that the Benghazi consulate was being overrun, I was on the ...