Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.
- Prices are about to go up again.
Ücretler yükselmek üzere.
- Fees are about to go up.
Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.
- Every time cigarettes go up in price, many people try to give up smoking.
Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Biz yamaçlardan çıkmak ve inmek zorundaydık.
- We had to go up and down the slopes.
Karanlıkta yalnız başına yukarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go upstairs alone in the dark.
The producer hopes nobody goes up opening night.