to foretel, prophesy, foreshow

listen to the pronunciation of to foretel, prophesy, foreshow
English - Turkish

Definition of to foretel, prophesy, foreshow in English Turkish dictionary

predict
{f} önceden haber vermek
predict
tahmin et

O, onun kazanacağını tahmin etti. - He predicted she would win.

Olaylar tam onun tahmin ettiği gibi meydana geldi. - The events unfolded just as she predicted.

predict
öngörüde bulunmak
predict
-e dair kehanette bulunmak
predict
önceden bildirmek
predict
bir şeyin vukuunu önceden haber vermek
predict
predictionkehanet
predict
önceden haber verme
predict
{f} kehanette bulunmak
predict
{f} önceden söylemek: That economist predicted the present recession. O ekonomist şimdiki durgunluğun olacağını önceden söylemişti
English - English
{v} predict
to foretel, prophesy, foreshow
Favorites