English - Turkish
Definition of to force oneself (in a particular direction) in English Turkish dictionary
- bull
- {i} boğa
General boğayı boynuzlarından tuttu ordusunu felaketten kurtardı.
-The general took the bull by the horns and saved his army from disaster.
Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu.
-The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.
- bull
- öküz [(Astronomi) ]
- bull
- {i} spekülatör
- bull
- borsacı
- bull
- erkek fil
- bull
- Boğa burcu
- bull
- diğer bazı hayvanların erkeği
- bull
- {i} zırva
- bull
- öküz burcu [(Astronomi) ]
- bull
- kocaman er
- bull
- {i} papanın yazdığı resmi mektup
- bull
- (isim) boğa, kocaman erkek hayvan; spekülatör; aynasız; polis; gaf; aptalca hata; zırva; papanın yazdığı resmi mektup
- bull
- buldok cinsi köpek
- bull
- {s} kafasının dikine giden
- bull
- (fiil) hisselerin değerini yükseltmek, piyasayı yükseltmek (borsa), spekülasyon yapmak
- bull
- {i} aptalca hata
- bull
- boğa takımyıldızı [(Astronomi) ]
- bull
- {f} piyasayı yükseltmek (borsa)
- bull
- {f} hisselerin değerini yükseltmek
Related Terms
English - English
Definition of to force oneself (in a particular direction) in English English dictionary
- bull
He bulled his way in.
to force oneself (in a particular direction)
Hyphenation
to force one·self (in a par·ti·cu·lar direction)Resimler
Favorites