English - Turkish
Definition of to force (a person or persons) to leave in English Turkish dictionary
- eject
- {f} çıkarmak
- eject
- (İnşaat) boşaltma
- eject
- (Bilgisayar) çıkar
O, çıkartma düğmesi. Ona dokunma.
-That's the eject button. Don't touch it.
CDyi bilgisayardan çıkartmak için küçük düğmeye basın
-Press the small button to eject the CD from the computer.
- eject
- ejektör
- eject
- (İnşaat) dışarı atma
- eject
- kovmak
- eject
- dışarı atmak
- eject
- fırlatmak
- eject
- kapı dışarı etmek
- eject
- çıkart
CDyi bilgisayardan çıkartmak için küçük düğmeye basın
-Press the small button to eject the CD from the computer.
O, çıkartma düğmesi. Ona dokunma.
-That's the eject button. Don't touch it.
- eject
- azletmek
- eject
- masraflar
- eject
- fışkıran şey
- eject
- atmak Diski Çıkar
- eject
- ejection çıkarma
- eject
- çıkart,dışarı at
- eject
- çıkarılan şey
- eject
- (Askeri) KOVMAK, DEFETMEK, AZLETMEK, ATMA, FIRLATMA
- eject
- {f} dışarı atmak, çıkarmak, fışkırtmak
Related Terms
English - English
Definition of to force (a person or persons) to leave in English English dictionary
- eject
to force (a person or persons) to leave
Hyphenation
to force (a per·son or persons) to leavePronunciation
Resimler
Favorites