Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
- Tom doesn't want to let Mary go.
Tom Mary'nin onu öpmesine izin vermek niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to let Mary kiss him.
İlişkilerin çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.
- Don't let relationships interfere with your studies.
Bunun gelecekte tekrar olmasını engelleyebileceğimiz yollar hakkında konuşalım.
- Let's talk about ways that we might prevent this from happening again in the future.
Tom köpeği bırakmak için arka kapıyı açtı.
- Tom opened the back door to let the dog out.
Tom Mary'nin elini bırakmak istemedi.
- Tom never wanted to let go of Mary's hand.
Onların geçmesine izin vermek için kenarda durdum.
- I stood aside to let them pass.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
- Tom doesn't want to let Mary go.
Dün eski bir arkadaştan bir mektup aldım.
- I got a letter from an old friend yesterday.
Eski aşk mektuplarını şevkatle gösterdi.
- She cherished his old love letters.
Beginning with the bald declaration “I think I was cold in the womb,” the speaker in “The Forbears” then decides that his brother (who died soon after birth) must also have been cold in the womb, like his grandfather John and the forbears who antedated John:.