to follow urgently, originally with intent to capture or harm; to chase

listen to the pronunciation of to follow urgently, originally with intent to capture or harm; to chase
English - Turkish

Definition of to follow urgently, originally with intent to capture or harm; to chase in English Turkish dictionary

pursue
izlemek

Polis tıbbi konulardaki kriminal suçlamaları izlemekte isteksizdir. - The police are reluctant to pursue criminal charges in medical cases.

pursue
{f} takip etmek
pursue
{f} kovalamak
pursue
sürdürmek

Eğitimini sürdürmek istiyor musun? - Do you intend to pursue your education?

pursue
{f} devam etmek
pursue
meşguliyetine devam etmek
pursue
(fiil) izlemek, peşinde koşmak, takip etmek, kovalamak, peşinde olmak, peşine düşmek, yürütmek, devam etmek, sürdürmek
pursue
peşini bırakmamak
pursue
gözetmek
pursue
el çantası
pursue
(işe/vb.) devam etmek
pursue
(talihsizlik/vb.) peşini bırakmamak
pursue
{f} peşinde

Ben uluslararası finansta bir kariyer peşinde koşmayı planlıyorum. - I plan to pursue a career in international finance.

İnsanlar daha fazla özgürlük ve eşitlik peşinde. - People pursue more freedom and equality.

pursue
{f} yürütmek
pursue
{f} peşinde olmak
pursue
(Mukavele) izlenmek
pursue
bir düziye gitmek
pursue
{f} kovalamak, peşine düşmek, izlemek, takip etmek
English - English
pursue

He now feared for his life, and believed US intelligence agents would pursue him.

to follow urgently, originally with intent to capture or harm; to chase

    Hyphenation

    to fol·low urgently, o·rig·i·nal·ly with in·tent to cap·ture or harm; to Chase

    Pronunciation

Favorites