to follow at somebodys heels; to chase closely

listen to the pronunciation of to follow at somebodys heels; to chase closely
English - Turkish

Definition of to follow at somebodys heels; to chase closely in English Turkish dictionary

heel
{i} topuk

O, kısa bir etek ve yüksek topuklu ayakkabı giyiyordu. - She was wearing a short skirt and high heels.

Tom yüksek topuklu ayakkabı giyen kızları sevmez. - Tom doesn't like girls who wear high heels.

heel
{i} ökçe
heel
yana yatmak
heel
(Argo) alçak herif
heel
(ayakkabıya) ökçe takmak
heel
(denizcilik-gemi) bir yana yatmak veya yatırmak
heel
(ABD-argo) alçak adam, kalleş kimse
heel
{f} topuğunu yere vurarak dans etmek
heel
(isim) topuk, ökçe, golf sopası ucu, kalleş, aşağılık kimse, alçak
heel
{i} aşağılık kimse
heel
{f} yana yatırmak (gemi)
heel
uç art
heel
{i} kalleş
heel
{f} topuk takmak
heel
{f} ökçe takmak
heel
{f} dizinin dibinden ayrılmamak
heel
çorap topuğu
heel
{f} topuk pası vermek
English - English
heel
to follow at somebodys heels; to chase closely
Favorites