to finish (with); lastly

listen to the pronunciation of to finish (with); lastly
English - Turkish

Definition of to finish (with); lastly in English Turkish dictionary

finally
nihayet

Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular. - After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.

Tamam, pekala, Willie nihayet kabul etti. - Well, OK, Willie finally agreed.

finally
en sonunda

Tom en sonunda Mary'yi yeni bir bilgisayar alması için ikna etti. - Tom finally talked Mary into buying a new computer.

Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı. - Tom and Mary were finally alone.

finally
tamamen

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı. - Tom and Mary were finally completely alone.

finally
bir de

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı. - Tom finally got a text from Mary.

finally
velhasıl
finally
kesin olarak
finally
sonunda

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

O, sonunda IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

finally
sözün kısası
finally
son olarak

Son olarak, birisi konuştu. - Finally, someone spoke.

Son olarak, son gün ne aldınız? - Finally, What did you buy the last day?

English - English
finally

Finally, I washed my dog.

to finish (with); lastly
Favorites