to find by looking: to hunt out

listen to the pronunciation of to find by looking: to hunt out
English - Turkish

Definition of to find by looking: to hunt out in English Turkish dictionary

look out
seçmek
look out
şuraya bak
look out
(Askeri) gözcü
look out
(Bilgisayar) dikkat

Dikkat! Gelen bir araba var. - Look out! There's a car coming.

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var! - Look out! There's a truck coming!

look out
dışarı bakmak
look out
gözetmek

Tom'un çıkarlarını gözetmek zorundayım. - I have an obligation to look out for Tom's interests.

look out
dikkat etmek

Tom'un çıkarlarına dikkat etmek zorundayım. - I have an obligation to look out for Tom's interests.

Tom'a dikkat etmek zorunda kalacaksın. - You'll have to look out for Tom.

look out
gözet

Tom'un çıkarlarını gözetmek zorundayım. - I have an obligation to look out for Tom's interests.

look out
Dikkat et! Önüne bak!
look out
(Fiili Deyim ) 1- dışarı bakmak 2- dikkat etmek , sakınmak
look out
sakınmak
look out
-den dışarı bakmak
look out
bakmak

Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti. - Both of them went to the window to look outside.

Hiç olmazsa pencereden dışarıya bakmak istemediğine inanamıyorum. - I can't believe you don't want to at least look out the window.

look out
(deyim) dikkat etmek. look out (for someone /sth.) beklemek,yolunu gozlemek,;aramak;dikkat etmek
look out
for -e dikkat etmek, -i gözetmek
English - English
look out

Then she straightened the kitchen, lit the lamp, mended the fire, looked out the washing for the next day, and put it to soak.