Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
- In order to finance the war, bonds are issued.
O, proje üzerinde yaptığı kaybı finanse etmek için erkek kardeşinden borç aldı.
- He borrowed from his brother to finance the loss he made on the project.
Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır.
- A common way to finance a budget deficit is to issue bonds.
O evini finanse etmek için bankadan ödünç para aldı.
- He borrowed money from the bank to finance his home.
Bir finans uzmanı olduğunu iddia etti.
- He claimed to be an expert in finance.
Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
- In order to finance the war, bonds are issued.
Tom'un bir maliye diploması vardır.
- Tom has a degree in finance.
Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu.
- The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red.
Balıkların solungaçları ve yüzgeçleri vardır.
- Fish have gills and fins.
Balıklar kürek olarak yüzgeçlerini kullanırlar.
- Fish use their fins as oars.
Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
- In order to finance the war, bonds are issued.
Onların kampanyaları hükümet tarafından finanse ediliyor.
- Their campaigns are financed by the government.
Eğer tırnaklarınızı yerseniz, er ya da geç parmaklarınızı kanatacaksınız.
- If you bite your fingernails, sooner or later you will make your fingers bleed.
Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim.
- Let's go find a place that serves Buffalo wings.
Tom'un pahalı zevkleri ailenin mali durumuna bir yük oluyordu.
- Tom's expensive tastes put a strain on the family's finances.
Mali durumlarınızı takip edin.
- Keep track of your finances.
He financed his home purchase through a local credit union.
... So in the middle of the Civil War, Abraham Lincoln said, let's help to finance the Transcontinental ...
... boards of directors which almost exclusively drawn from a finance ...