to fill with spite; to offend; to vex

listen to the pronunciation of to fill with spite; to offend; to vex
English - Turkish

Definition of to fill with spite; to offend; to vex in English Turkish dictionary

spite
kötülüğünden
spite
in spite of rağmen
spite
to spite his face nispet vermek için
spite
{f} zarar vermek
spite
garaz
spite
{f} rahatsız et
spite
kasten kızdırmak
spite
kin
spite
{f} nispet yapmak/vermek
spite
{i} garez
spite
kale almayarak
spite
üzüntü
spite
(fiil) üzmek, zarar vermek, hıncını almak, kin gütmek
spite
spite fence hiç bir işe yaramayan
spite
{f} hıncını almak
spite
{i} nispet

Tom onu nispet için yapıyor. - Tom is doing it out of spite.

Tom onu nispet için mi yaptı? - Did Tom do that out of spite?

spite
ina

Ne sıklıkta inadına şeyler yaparsınız? - How often do you do things out of spite?

Tom onu inadına yapıyor. - Tom is doing it out of spite.

English - English
spite