English - Turkish
Definition of to fill with, or as with, marrow or fat; to glut in English Turkish dictionary
- marrow
- {i} ilik
- marrow
- {i} (Anatomi) ilik
- marrow
- {i} İng. sakızkabağı, kabak
- marrow
- (Tıp) moel
- marrow
- iliğine kadar üşümüş
- marrow
- marrowfatbir çeşit bezelye
- marrow
- sakızkabağı
- marrow
- marrowboneilik kemiği
- marrow
- (Tıp) İlik, medulla
- marrow
- omurilik
- marrow
- vegetable marrow sakız kabağı
- marrow
- çapraz iki kemik
- marrow
- kemik iliği
Tom kanser kurbanının hayatını kurtarmak için kemik iliğini bağışladı.
-Tom donated his bone marrow to save the cancer victim's life.
Dr. Sagan miyelodisplazi adlı ender bir kemik iliği hastalığından muzdaripti.
-Dr. Sagan suffered from a rare bone marrow disease called myelodysplasia.
- marrow
- spinal marrow murdar ilik
- marrow
- {i} öz
- marrow
- {i} sakız kabağı
Related Terms
English - English
Definition of to fill with, or as with, marrow or fat; to glut in English English dictionary
- marrow
to fill with, or as with, marrow or fat; to glut
Hyphenation
to fill with, or as with, mar·row or fat; to glutPronunciation
Resimler
Favorites