Utanma nedir bilmez misin sen?
- Does your shame know no bounds?
Bazı insanların hiç utanması yok.
- Some people have no shame.
Tom utançla başını eğdi.
- Tom hung his head in shame.
Alice utanç içinde başını eğdi.
- Alice hung her head in shame.
Yazık, çünkü gerçekten oynamak istedim.
- It's a shame, because I really wanted to play.
Beni bir kez kandırırsan, sana yazıklar olsun. Beni iki kez kandırırsan, bana yazıklar olsun.
- Fool me once, shame on you. Fool me twice, shame on me.
Beni rezil etmek için çok çabaladın, değil mi?
- You've tried so hard to put me to shame, haven't you?
Therefore, brothir, I woll that ye wete I shame nat to be with hym nor to do hym all the plesure that I can.