to feel or express sympathy or compassion

listen to the pronunciation of to feel or express sympathy or compassion
English - Turkish
hissetmek veya sempati ya da şefkat ifade
commiserate
(with ile) acısını paylaşmak
sympathize
yakınlık göster

O, öksüze yakınlık gösterdi ve ona biraz para verdi. - She sympathized with the orphan and gave him some money.

sympathize
(with ile) (duygularına) katılmak
sympathize
{f} sempatizanı olmak
sympathise
başsağlığı dilemek
commiserate
{f} merhamet etmek
commiserate
{f} kederini paylaşmak
commiserate
{f} acımak
commiserate
{f} -in derdini paylaşmak
commiserate
{f} başsağlığı dilemek
sympathise
f., İng., bak. sympathize
sympathize
yakınlık duymak
sympathize
{f} aynı acıyı hissetmek
sympathize
{f} (görüşü/fikri) anlayıp paylaşmak/desteklemek
sympathize
(fiil) sempati duymak, yakınlık duymak, yakınlık göstermek, sempatizanı olmak, tarafını tutmak, acımak, başsağlığı dilemek, etkileşmek, aynı acıyı hissetmek, halden anlamak
sympathize
{f} halden anlamak
sympathize
aynı şeyi hissetmek
sympathize
{f} tarafını tutmak
English - English
sympathise
sympathize
commiserate
to feel or express sympathy or compassion

    Hyphenation

    to feel or ex·press sym·pa·thy or com·pas·sion

    Turkish pronunciation

    tı fil ır îkspres sîmpıthi ır kımpäşın

    Pronunciation

    /tə ˈfēl ər əkˈspres ˈsəmpəᴛʜē ər kəmˈpasʜən/ /tə ˈfiːl ɜr ɪkˈsprɛs ˈsɪmpəθiː ɜr kəmˈpæʃən/
Favorites