to feel contempt or disdain for something or somebody; to despise

listen to the pronunciation of to feel contempt or disdain for something or somebody; to despise
English - Turkish

Definition of to feel contempt or disdain for something or somebody; to despise in English Turkish dictionary

scorn
{f} hor görmek
scorn
{f} küçümsemek
scorn
tepeden bakma
scorn
tepeden bakmak
scorn
reddetmek
scorn
{f} küçümse

Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı. - Everybody is fed up with Dan's scornful attitude.

Sesinde küçümseyen bir ifade vardı. - There was a scornful note in his voice.

scorn
{i} küçümseme

Gerçek sanatçılar hiçbir şeyi küçümsemez; onlar kendilerini yargılamak yerine anlamak için zorlarlar. - True artists scorn nothing; they force themselves to understand instead of judging.

Küçümseme aptalların yemeğidir. - Scorn is the food of fools.

scorn
istihfaf
scorn
hakir şey
scorn
(isim) küçümseme, hor görme, küçümsenen şey
scorn
tahkir etmek
scorn
{i} hor görme
scorn
hor gör
scorn
{f} aşağılamak
scorn
{i} tepeden bakma, hor görme, küçük görme
scorn
tahkir
English - English
scorn
to feel contempt or disdain for something or somebody; to despise
Favorites