to feed and water (a horse or other animal), especially during a journey

listen to the pronunciation of to feed and water (a horse or other animal), especially during a journey
English - Turkish

Definition of to feed and water (a horse or other animal), especially during a journey in English Turkish dictionary

bait
{i} yem

Sanırım oltaya yeni bir yem takmamın zamanıdır. - I think it's time for me to put new bait on the hook.

O, oltaya canlı yem taktı. - He put live bait on a hook.

bait
{f} yemlemek
bait
istek uyandıran şey
bait
oltaya ya da tuzağa yem koymak
bait
dikkati çeken şey
bait
{i} cezbetme
bait
{f} yem takmak
bait
{i} kandırma
bait
{f} yem köy
bait
{f} kızdırmak
bait
kızdır/yem koy
bait
oltaya veya kapana yem koymak
bait
(fiil) yem takmak, yemlemek; cezbetmek, kandırmak; köpek saldırtmak; kızdırmak, rahatsız etmek, canını sıkmak
bait
olta veya tuzak yemi ile cezbetmek
bait
olta veya kapan için yem
bait
{f} kandırmak
bait
dikkat çeken şey/yem
bait
üzerine köpek saldırtmak eziyet etmek
bait
(isim) yem, olta yemi; cezbeden şey, cezbetme, kandırma; mola
English - English
bait

And than they com into a lowe medow that was full of swete floures, and there thes noble knyghtes bayted her horses.

to feed and water (a horse or other animal), especially during a journey

    Hyphenation

    to feed and wa·ter (a horse or oth·er animal), es·pe·cial·ly dur·ing a jour·ney

    Pronunciation

Favorites