Bir şişe salata yağı aldım.
- I bought a bottle of salad oil.
John birçok şişe şarap içti.
- John drank many bottles of wine.
Tom şişeyi aldı ve kendine bir içki doldurdu.
- Tom picked up the bottle and poured himself a drink.
Tom ailesi ve içki arasında bir seçim yapmak zorundaydı.
- Tom had to choose between his family and the bottle.
Onu emzirir misin yoksa biberonla mı beslersin?
- Do you breastfeed or bottlefeed him?
Biberonla bebeğimi besliyorum.
- I'm bottle-feeding my baby.
Bir şişe şampuan, bir tüp diş macunu kadar maliyetlidir.
- A bottle of shampoo costs as much as a tube of toothpaste.
Because of complications she can't breast feed her baby and so she bottles him.