to fasten together with a band

listen to the pronunciation of to fasten together with a band
English - Turkish

Definition of to fasten together with a band in English Turkish dictionary

band
{i} bando

Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu. - The brass band members looked very happy.

Tom o zaman o bandoyu hiç duymadı bile. - Tom had never even heard of that band at that time.

band
{i} takım
band
{f} şerit yapmak
band
sürü

Bir sürü paket lastiğim var. - I have lots of rubber bands.

Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı. - There were a lot of great bands at the festival.

band
birleşmek
band
saz takımı
band
grup

Senin en sevdiğin grup hangisidir? - What's your favorite band?

Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu? - How does it feel to be the best band ever?

band
kuşak
band
bant

Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz. - We don't have enough bandwidth to use that service.

band
türküm
band
(together ile) birleşmek
band
{i} şerit
band
{i} frekans bandı
band
çizgi
band
(İnşaat) aralık, bant
band
{i} şerit, bant, kurdele; kolan; sargı
band
{i} takım, zümre
band
{i} şarkı (plâk)
band
çizgilerle süslemek
band
{f} bağlamak
English - English
band
to fasten together with a band

    Hyphenation

    to fas·ten to·geth·er with a band

    Turkish pronunciation

    tı fäsın tıgedhır wîdh ı bänd

    Pronunciation

    /tə ˈfasən təˈgeᴛʜər wəᴛʜ ə ˈband/ /tə ˈfæsən təˈɡɛðɜr wɪð ə ˈbænd/
Favorites