English - Turkish
Definition of to fasten (as if) with cable(s) in English Turkish dictionary
- cable
- (Askeri) gomina
- cable
- tel çekmek
- cable
- (Bilgisayar) kablolu
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
-The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
Tüm kasaba kablolu TV'ye sahip.
-The whole town has cable TV.
- cable
- kofre
- cable
- telgraf
- cable
- telgrafla yollamak
- cable
- tel kablo
- cable
- çıngı
- cable
- telgraf havalesi çekmek
- cable
- elektrik
Kablo elektrikli değil.
-The cable is not electrified.
Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
-Electricity cables are made of copper.
- cable
- (fiil) kablo döşemek, kablo ile bağlamak, telgraf çekmek, kablolu yayın yapmak
- cable
- telgraf çek
- cable
- {i} den. gomene, palamar
- cable
- {f} kablolu yayın yapmak
- cable
- telgraf mesajı
- cable
- telgraf/kablo
- cable
- kablo ile raptetmek bağlamak
- cable
- kablo,v.kablola: n.kablo
- cable
- {f} kablo ile bağlamak
Related Terms
English - English
Definition of to fasten (as if) with cable(s) in English English dictionary
- cable
to fasten (as if) with cable(s)
Hyphenation
to fas·ten (as if) with cable(s)Resimler
History
Favorites