to extend an area, or to lengthen a line

listen to the pronunciation of to extend an area, or to lengthen a line
English - Turkish

Definition of to extend an area, or to lengthen a line in English Turkish dictionary

produce
üretmek

Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur. - As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.

Dil bilgisi açısından doğru olan cümle üretmek için çalışman gerekir. - You should try to produce grammatical sentences.

produce
{f} yetiştirmek
produce
yapmak (film)
produce
sebze ve meyve
produce
tarım ürünleri
produce
imal etme
produce
(film) sahneye koymak
produce
husule getirmek
produce
ürün

İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor. - England imports Spanish produce.

Eğilim her zaman daha az işçi kullanarak daha fazla ürün üretmektir. - The trend is always to produce more products using fewer employees.

produce
yapmak
produce
ortaya koymak
produce
{i} sonuç

Çabalarım hiç sonuç vermedi. - My efforts produced no results.

Çaba güzel sonuçlar üretir. - Effort produces fine results.

produce
{f} yönetmek [tiy.]
produce
{f} göstermek

Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu. - Police failed to produce physical evidence.

produce
{f} (meyve/sebze) vermek
produce
ortaya çıkarmak
produce
{i} mahsul
English - English
produce
to extend an area, or to lengthen a line
Favorites