Tom açıkçası bu konuda çok tutkulu hissediyor.
- Tom obviously feels very passionate about this.
Tutkulu olduğun bazı şeyler nedir?
- What are some things you are passionate about?
Ben işim hakkında hırslıyım.
- I'm passionate about my job.
Tom basketbolla ilgili çok hırslıdır.
- Tom is really passionate about basketball.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.