to exercise or play at boxing; to strike; to smite; to strive; to contend

listen to the pronunciation of to exercise or play at boxing; to strike; to smite; to strive; to contend
English - Turkish

Definition of to exercise or play at boxing; to strike; to smite; to strive; to contend in English Turkish dictionary

buffet
büfe

İki kişilik açık büfe öğle yemeği, lütfen. - Two for the lunch buffet, please.

Büfede Koka-Kola fiyatı arttı. - The price of Coca-Cola at the buffet increased.

buffet
{i} yumruk
buffet
tokatlamak
buffet
vurmak
buffet
buffet karşı koy/tokatla
buffet
{f} mücâdele etmek
buffet
yumruk atmak
buffet
karşı gelmek
buffet
şok tesiri yapan ani bir olay
buffet
büfe,v.boğuş: n.tokat
buffet
{f} tokat atmak
buffet
{f} boğuşmak
buffet
mücadele ile ilerlemek
buffet
{i} boğuşma
buffet
{i} büfe içiminde verilen hafif yemek
buffet
{f} (about) hırpalamak; örselemek
buffet
{f} yumruklamak
buffet
büfe/açık büfe/tokat
buffet
(fiil) tokat atmak, yumruklamak, sarsmak, boğuşmak, mücâdele etmek
English - English
buffet
to exercise or play at boxing; to strike; to smite; to strive; to contend

    Hyphenation

    to ex·er·cise or play at boxing; to strike; to smite; to strive; to con·tend

    Pronunciation

Favorites