English - Turkish
Definition of to excite the skin to healthy action in English Turkish dictionary
- friction
- sürtünme
İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
-Trade friction might arise between the two nations at any moment.
Bu sürtünmesiz bir yüzeydir.
-This is a frictionless surface.
- friction
- sürtüşme/sürtünme
- friction
- {i} sürtüşme
Bütçe kesintileri bölümde bir miktar sürtüşmeye neden olmalı.
-The budget cuts are bound to cause some friction in the department.
Tom ile Mary arasında daima bir sürtüşme olmuştur.
-There's always been some friction between Tom and Mary.
- friction
- anlaşmazlık
- friction
- sürtme
- friction
- {i} ovuşturma
- friction
- izole bant
- friction
- (isim) friksiyon, sürtme, sürtünme, ovma, ovuşturma, ovalama, sürtüşme, anlaşmazlık
- friction
- friction clutch sürtünme kavramı
- friction
- friction al sürtme kabilinden
- friction
- (Tıp) Kuru plöritte duyulan ve karda yürürken ayağın çıkardığı sese benzeyen ses, frotman
- friction
- {i} friksiyon
- friction
- {i} (Tıp) friksiyon, ovma, ovuşturma
- friction
- {i} ovma
- friction
- (Askeri) İhtilaf, sürtüşme
- friction
- friction tape tecrit şeridi
- friction
- (Askeri) UYUŞMAZLIK, İHTİLAF, SÜRTÜŞME
- friction
- (Tıp) 1.Ovma, friksiyon
Related Terms
English - English
Definition of to excite the skin to healthy action in English English dictionary
- friction
to excite the skin to healthy action
Hyphenation
to ex·cite the skin to heal·thy ac·tionTurkish pronunciation
tı îksayt dhi skîn tı helthi äkşınPronunciation
/tə əkˈsīt ᴛʜē ˈskən tə ˈhelᴛʜē ˈaksʜən/ /tə ɪkˈsaɪt ðiː ˈskɪn tə ˈhɛlθiː ˈækʃən/
Resimler
Favorites