to excite the sensation of titillation

listen to the pronunciation of to excite the sensation of titillation
English - Turkish

Definition of to excite the sensation of titillation in English Turkish dictionary

tickle
gıdıklamak
tickle
{f} gıdıklanmak
tickle
{i} gıdıklanma
tickle
{f} gıdıkla

Tom onu gıdıklamaya devam etti. - Tom continued to tickle her.

Kendini gıdıklayamazsın. - You can't tickle yourself.

tickle
gıdıklama

Tom Mary'yi gıdıklamaya başladı. - Tom began to tickle Mary.

Tom onu gıdıklamaya devam etti. - Tom continued to tickle her.

tickle
{f} eğlendirmek
tickle
{f} gıdıklamak: She tickled the baby's feet. Bebeğin ayaklarını gıdıkladı. That feather tickles. O tüy beni gıdıklıyor
tickle
{i} gıdık alma
tickle
{f} güldürmek
English - English
tickle
to excite the sensation of titillation

    Hyphenation

    to ex·cite the sen·sa·tion of ti·til·la·tion

    Turkish pronunciation

    tı îksayt dhi senseyşın ıv tîtîleyşın

    Pronunciation

    /tə əkˈsīt ᴛʜē senˈsāsʜən əv ˌtətəˈlāsʜən/ /tə ɪkˈsaɪt ðiː sɛnˈseɪʃən əv ˌtɪtɪˈleɪʃən/
Favorites