to excite or make hot by action or emotion; to make feverish

listen to the pronunciation of to excite or make hot by action or emotion; to make feverish
English - Turkish

Definition of to excite or make hot by action or emotion; to make feverish in English Turkish dictionary

heat
daralmak
heat
(Spor) ısınma turları
heat
sıcaklık

Bu sıcaklıkta çalışmayı sevmiyorum. - I don't like studying in this heat.

Tom sıcaklıktan dolayı neredeyse bayılacaktı. - Tom almost passed out from the heat.

heat
ısınmak
heat
eleme yarışı
heat
{i} ateş

Tom'un Mary ile ateşli bir tartışması vardı. - Tom had a heated argument with Mary.

John odaya girdiğinde Tom ve Marry ateşli bir tartışmanın ortasındaydı. - Tom and Mary were in the middle of a heated argument when John walked into the room.

heat
tur/ısı/sıcaklık
heat
{i} kızışma, kösnü
heat
{i} kızgınlık dönemi
heat
{f} kızışmak
heat
{i} öfke
heat
{i} spor eleme, eleme koşusu/yarışı
heat
{f} ısıtmak; ısınmak
heat
{i} kızışma
heat
(fiil) ısıtmak, kızıştırmak, hareketlendirmek, ısınmak, kızdırmak, kızmak, kızışmak
heat
ısın/ısıt
heat
{f} kızıştırmak
heat
{i} acılık
heat
çiftleşme isteği
heat
bir kere kızdırılma
English - English
heat