English - Turkish
Definition of to excite; to tease, harass, or worry; to harry in English Turkish dictionary
- hare
- {i} yabani tavşan
- hare
- kaçan kimse/yabani tavşan
- hare
- Lepus europaeus hare and hounds yola ufak kağıt parçaları saçarak oynanan tavşan oyunu
- hare
- hızla koş
- hare
- {i} tavşan
2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
-The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
-A hare raced with a tortoise.
- hare
- fırlamak
- hare
- (off ile) çok hızlı koşmak
- hare
- kaçmak
- hare
- tüymek
Related Terms
English - English
Definition of to excite; to tease, harass, or worry; to harry in English English dictionary
- hare
to excite; to tease, harass, or worry; to harry
Hyphenation
to excite; to tease, harass, or worry; to har·ryPronunciation
Resimler
Favorites