Bütün dehasına rağmen, o her zaman olduğu kadar bilinmiyor.
- For all his genius, he is as unknown as ever.
O, her zamankinden daha güçlüdür.
- He is stronger than ever.
Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır!
- Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!
Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
- The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum.
- I never want to see you here ever again!
Hiçbir şey daima güvende değildir.
- Nothing is ever secure.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Who was the greatest philosopher that ever lived?
O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- He is the bravest soldier that ever lived.
Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.
- I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
- If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
- If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
Her on beş dakikada bir kez karıştırın.
- Stir once every fifteen minutes.
Ebeveynlerime en az her üç ayda bir kez onları ziyaret edeceğime söz verdim.
- I promised my parents I would visit them at least once every three months.
Hepinize teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.
- Thank you, everybody. Thank you so much.
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
- I had a lot of money, but spent everything.
Herkes hayatında yanlış şeyler yapar.
- Everyone does wrong things in their lives.
Her çocuk, hayatında bir babaya ya da bir baba figürüne ihtiyaç duyar.
- Every child needs a father or a father figure in their life.
Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
- Resident Evil 4 is one of the best games I have ever played.
Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
- Nothing is ever right.
How can I ever get there in time.
It was ever thus.
Why are you always so nice to everyone?
- Why are you always so nice to everybody?
Why are you always so nice to everybody?
- Why are you always so nice to everyone?
Did I ever!.
This family empathy measure is highly related to ever use of birth control but not to any measure of continuous use.
He's back and better than ever.
... all the energy that will ever exist was created in the Big Bang. ...
... All the energy that you will ever consume ...