Sami yuva kurmak istiyordu.
- Sami wanted to settle down.
O yerleşmek istediğini söylüyor.
- He says that he wants to settle down.
O, Arkhangelsk'te onunla yerleşmek istiyordu.
- She wanted to settle down with him in Arkhangelsk.
Bu eve geçen ay taşındık. Yakında yerleşeceğiz.
- We moved into this house last month. We will settle down soon.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.