to entice, to call, hawk

listen to the pronunciation of to entice, to call, hawk
English - Turkish

Definition of to entice, to call, hawk in English Turkish dictionary

lure
{i} cazibe
lure
{f} yemlemek
lure
tuzak
lure
çekmek
lure
yem
lure
{f} cezbet

O onu incik boncukla cezbetti. - He lured her with trinkets.

lure
ayartmak
lure
çekim
lure
şahin veya atmacayı geri getirmek için gösterilen kuş veya ete benzer şey
lure
Balık avında kullanılan sahte balık
lure
{f} cezbetmek
lure
çek

Tom bir tuzağa çekildi. - Tom was lured into a trap.

Tom bizi bir tuzağa çekti. - Tom lured us into a trap.

lure
{i} çığırtkan
lure
tuzak/cazibe
lure
kuş veya et gibi bir şey göstererek çağırmak
English - English
{v} lure