to enter a vehicle

listen to the pronunciation of to enter a vehicle
English - Turkish

Definition of to enter a vehicle in English Turkish dictionary

get on
binmek

Bu trene binmek zorundayım. - I've got to get on this train.

Otobüse binmek için bir bilet almalısın. - You must buy a ticket to get on the bus.

get on
(taşıta) binmek
get on
yaşlanmak
get on
düzelmek
get on
trene binmek

O trene binmek zorundayım. - I have to get on that train.

Bu trene binmek zorundayım. - I've got to get on this train.

get on
bin

Bir sonraki otobüse bineceğim. - I'm going to get on the next bus.

Treni kaçırırsam, otobüse bineceğim. - If I miss the train, I'll get on the bus.

get on
geçinmek
get on
iyileşmek
get on
(bir konuya) girmek
get on
with (bir iş) ile meşgul olmak
get on
gitmek: "We'd better be getting on. -Gitmeliyiz."
get on
konuşma dili -i azarlamak, -e çıkışmak
get on
(zaman) ilerlemek; towards (belirli bir zaman) yaklaşmak; towards (saat) (belirli bir saate) gelmek/yaklaşmak
get on
doğrulmak
get on
(Fiili Deyim ) binmek , bindirmek
get on
(deyim) izini araştirip bulmak
get on
(deyim) temas kurup gorüşmek. get on with sth. devam etmek. get a move on (kd) acele etmek get on someone's nerves sinirine dokunmak get on top of someone/sth. 1.birine ağır gelmek 2.bir işi kontrol altına almak,bir şeyi başarıyla yapmakya da zor kısmını bitirmek
get on
ayağa kalkmak
get on
azarlamak
English - English
get on

She has no trouble getting off a bus but has difficulty getting on.

to enter a vehicle

    Hyphenation

    to en·ter a ve·hi·cle

    Turkish pronunciation

    tı entır ı vihîkıl

    Pronunciation

    /tə ˈentər ə ˈvēhəkəl/ /tə ˈɛntɜr ə ˈviːhɪkəl/
Favorites