Başka türlü ima etmek istemedim.
- I didn't mean to imply otherwise.
Ben bir şey ima etmiyordum.
- I wasn't implying anything.
Neyi ima ettiğini biliyorum ve bundan hoşlanmıyorum.
- I know what you're implying, and I don't like it.
And in his bosome secretly there lay / An hatefull Snake, the which his taile vptyes / In many folds, and mortall sting implyes.