English - Turkish
Definition of to encounter, discover; to come upon in English Turkish dictionary
- come on
- rastlamak
- come on
- izlemek
- come on
- çalışmak
- come on
- ortaya çıkmak
- come on
- görünmek
- come on
- haydi
Haydi! Geç kalacağız.
-Come on! We'll be late.
Haydi, benimle oyna, çok sıkıldım!
-Come on, play with me, I'm so bored!
- come on
- yaklaşmak
- come on
- (deyim) ilerlemek,gelismek
- come on
- (deyim) baslamak
- come on
- başlamak
İçeri gelin. Başlamak üzereyiz.
-Come on in. We're just about to get started.
- come on
- karşılaşmak
- come on
- sahneye çıkmak
- come on
- saldırmak
- come on
- (deyim) televizyon/radyoda yayimlanmak
- come on
- (deyim) daha sonra gelmek. come on (too) strong (başlıca ABD,kd) çok heyecan göstermek,biriyle çok samimi olmak veya birini çok eleştirmek
- come on
- karanlık basmak
- come on
- gafil avlamak
- come on
- gelsene
- come on
- basmak
Related Terms
English - English
Definition of to encounter, discover; to come upon in English English dictionary
- come on
Turning the corner, I came on Julia sitting by the riverbank.
to encounter, discover; to come upon
Hyphenation
to encounter, discover; to come up·onPronunciation
Resimler
Favorites