Tom iki gün içerisinde apartmanını boşaltmak zorundaydı.
- Tom had to empty his apartment in two days.
Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.
- This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.
Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.
- Please replace the empty ink cartridge in the printer.
Arabayı boşaltın, böylece onu kullanabilelim.
- Empty the car so we can use it.
Tom iki gün içerisinde apartmanını boşaltmak zorundaydı.
- Tom had to empty his apartment in two days.
Sen olmadan yaşamım tamamen anlamsız olurdu.
- My life would have been completely empty without you.
Aç karnına içki içmemelisin.
- You shouldn't be drinking on an empty stomach.
Tom bagajı açtı ve onu boş buldu.
- Tom opened the trunk and found it empty.
Cadde, insan ve trafikten yoksundu.
- The street was empty of people and traffic.
... will see the American dream as an empty promise ...
... the beginning of the threat must be found in order to empty the could croon ...