English - Turkish
Definition of to elicit, evoke, or emphasize a particular quality in English Turkish dictionary
- bring out
- yayımlamak (yeni bir şeyi)
- bring out
- belli etmek
- bring out
- piyasaya yeni mal sürmek
- bring out
- -i açmak
- bring out
- üzerinde durmak
- bring out
- yapmak (yeni bir şeyi)
- bring out
- görülmesini sağlamak
- bring out
- öndürmek
- bring out
- yapmak
- bring out
- ortaya çıkarmak
Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.
-Poverty does more to bring out the worst in people and conceal the best than anything else in the world.
- bring out
- cesaret vermek
- bring out
- üret
- bring out
- üretmek
- bring out
- (çekingen birinin) konuşup rahat davranmasına sebep olmak, -i açmak
- bring out
- (yeni bir şeyi) yapmak veya yayımlamak
- bring out
- belli etmek, meydana çıkarmak
- bring out
- yayımlamak
- bring out
- (yeni bir şeyi) yapmak/yayımlamak
- bring out
- (çekingen birinin) konuşup rahat davranmasına sebep olmak, -i
- bring out
- çıkarmak
Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.
-Poverty does more to bring out the worst in people and conceal the best than anything else in the world.
Related Terms
English - English
Definition of to elicit, evoke, or emphasize a particular quality in English English dictionary
- bring out
She brings out the best in him.
to elicit, evoke, or emphasize a particular quality
Hyphenation
to elicit, evoke, or em·pha·size a par·ti·cu·lar qua·li·tyPronunciation
Resimler
Favorites