to eat; to eat dinner or supper

listen to the pronunciation of to eat; to eat dinner or supper
English - Turkish

Definition of to eat; to eat dinner or supper in English Turkish dictionary

dine
yemek ye

Tanaka ailesi onlarla yemek yemem için beni davet etti. - The Tanakas invited me to dine with them.

Kızma, amca. Gel! Yarın bizimle yemek ye. - Don't be angry, uncle. Come! Dine with us tomorrow.

dine
yemek vermek
dine
akşam yemeği yemek

İyi bir şarap menüleri olsa bile, burada akşam yemeği yemek istemeyeceğim. - Even if they have a good wine menu, I will not want to dine here.

dine
{f} akşam yemeği vermek
dine
dining car vagon restoran
dine
ziyafet vermek
dine
{f} yemeğe davet etmek, yemek vermek
dine
dining hall yemek salonu
dine
günün esas yemeğini yemek veya yedirmek
dine
{f} akşam yemeğini yemek
dine
{f} günün esas yemeğini yemek
dine
{f} ağırlamak
dine
dining ro
dine
dine out dışarıda yemek yemek
dine
wine and dine bir kimseye içkili ziyafet vermek
English - English
dine
to eat; to eat dinner or supper
Favorites